Şehir Efsaneleri
Abdülkādir-i Geylânî'ye (k.s.) ait olduğu düşünülen, iddia edilen ya da şehir efsanesi olmuş çeşitli görsel betimlemeler...
Araştırıldığında bu figürler ve birçok farklı versiyonun muhtelif coğrafyalarda varlığını sürdürdükleri görülebilir. Peki bu hayali resimler nasıl ortaya çıkıyor?
O'nun tarîkiyle ilgilenenlerden bazıları muhabbetlerinden mebni bir zuhuratta / rüyada gördüğü sureti dışa yansıtmayı bir vazife olarak telakki etmişlerdir. Çoğunluk olan bazıları da toplulukları cezbetmek maksadıyla bu tür görselleri üretmiş ve paylaşılmasını sağlamışlardır.
Ancak, Hazret-i Pîr'i (k.s.) hiçbir görselin temsil edemeyeceği de aşikardır. Nasıl ki mescitlerin süslenmesi amellerin ifsad edildiğine işarettir, bu hayali resimler de yürünen yolun merasim haline dönüştüğüne ve öz yerine kabuğun değer bulmasına delalet eder. Ayrıştırıcı kıyafet, saç-sakal formu ve çeşitli fenomenler de merasimin diğer parçalarıdır.
Konu:
https://nshtlr.blogspot.com/2024/03/turk-dervisler-1854.html
Kaynak: Altın Nasihatler

"Künh: El-Ezkār'dan dualar..."
YanıtlaSilhttps://40ilke.blogspot.com/2024/12/kunh-i.html
Ey evlat! Eline gelen nasibi hırsla alma, sakin olarak al. Yemeğini mahzun olarak yiyen iyidir. Şen ve şatır olarak sofrasına kurulan pek iyi değildir; Mevlâ’sını unutmuşa benzer. Eline lokma aldığın zaman, kalbini Hakk’a ver. Bu hâlle yediğin sana nur olur. Şer varsa sana dokunmaz. Bir ilaç, hekimin tavsiyesi ile alınırsa zararı yoktur. Kendi keyfine göre alırsan sonu bilinmez. Zararı birden gelir, seni tutar. Çarpılmışa dönersin.
YanıtlaSil| Abdülkādir-i Geylânî (k.s.)